22 Şubat 2015 Pazar

Evde mayonez ve sezar sos

Mayonez Fransız mutfağının önemli soslarından biri. Türevlerini oluşturmak, farklı baharatlarla tatlandırmak da mümkün. Yumurta sarısından yapılmasına ramen piyasadakilerin beyaz renk olmasının sebebi içerisine su katılması. Ayrıca evde mayonez yapmak da oldukça basit. Ben evde yaptığım mayoneze su karıştırmıyorum ve köy yumurtasıyla yapıyorum. Bu yüzden rengi hardal kadar sarı oluyor. 
Mayonez :
-1 yumurta sarısı
-1 yemek kaşığı limon suyu
-1 bardağa yakın ayçiçek yağı
-tuz
Öncelikle yumurta sarısını limon suyuyla rengi biraz beyazlayana kadar yaklaşık 3-4 dakika çırpıyoruz daha sonra ayçiçek yağını damla damla yedirerek karışıma ekliyoruz. Yumurtanın büyüklüğüne göre kıvam değişeceği için ayçiçek yağının miktarı kıvama göre değişiklik gösterebilir.
*İsteğe göre yağı eklemeden önce 1 tatlı kaşığı kadar hardal eklenebilir.
*2 diş ezilmiş sarımsak eklerseniz sarımsaklı mayonez elde edersiniz.



 Ev yapımı sezar sos:
-4 yemek kaşığı mayonez
-2diş sarımsak 
-1/2 limonun suyu
-1 yemek kaşığı sirke veya 1 adet kornişon turşu
-1adet ançuez (sardalya yada hamsi konservesi yaklaşık 10gr )
-3 yemek kaşığı toz parmesan
-1 tatlı kaşığı zeytinyağı
-1/2 çay bardağı su
Bütün malzemeyi hamilton blender veya valsoda çekiyoruz. Sezar salata yapmak içinse sadece marula ve kruton ekmeklerine ihtiyacımız var. İsteğe göre cherry domates, ızgara tavuk, ıstakoz veya karides ile de servis edilebilir. 
Afiyet olsun..

12 Şubat 2015 Perşembe

Çikolata :)

Çikolata.. Dillere destan, filmlere konu olmuş adına şarkılar yazılmış öhö tamam fazla abartmayalım. Yine de çikolatasız bir hayat düşünülemez herhalde. Bayıla bayıla yediğimiz bu lezzetin üretim süreci oldukça zahmetli. Ekvator çevresinde yetiştirilen özel kakao ağaçlarının meyveleri toplanıp muz yapraklarında mayalanıyor öncelikle. Daha sonra kurutulup fabrikalara yollanıyor. Fabrikalarda kavrulup öğütülen çekirdekler kakao kitlesi adını alıyor. Kakao kitleleri preslenerek kakao tozu ve kakao yağına ayrıştırılıyor. Şekerle karıştırılan kakao tozu ve yağı hamur haline getiriliyor. Bu hamur ince çikolata tabakalarına dönüştürülüyor ve çeşitli işlemlerden geçerek sıvı hale geliyor işte şekil almaya hazır ! İçindeki kakao oranına  göre bitter,sütlü ve beyaz çikolata olmak üzere üç çeşidi olan çikolata özellikle pastacılıkta oldukça önemli. Çikolatayla çalışmak kolay, tutturmama ihtimali çok az ve herkes tarafından beğenilen bir lezzet. Ben bu yüzden eve gelen misafirlere hep çikolatalı tatlılar ikram etmeyi tercih ederim. En çok yaptığım tarif ise chocolate mousse. Önceden hazırlanmış, ılık ballı sütle ıslatılmış pandispanyaların arasına meyvelerle birlikte koyulup basit bir pasta olacağı gibi cuplara doldurulup sade olarak da servis edilebilir. 

Chocolate Mousse:
-180 gr parçalanmış bitter çikolata
-60 gr süt(çeyrek su bardağı)
-55 gr tereyağı
-1 yumurta sarısı
-1 paket krema
Öncelikle soğuk kremayı mixerle birkaç dakika çırpıp dolaba kaldırıyoruz. Çikolata,süt ve tereyağını benmari usulü eritip içine yumurta sarısını ekleyip çırpma teliyle çırpıyoruz. Ilımasını bekleyip çırpılmış kremayı yavaşça ekleyip spatulayla yediriyoruz.15 dakika buzdolabında katılaşmasını bekliyoruz. Afiyet olsun..


Makarnasız öğrenci yemeği

Üniversiteye gittiğim dönemde evde çok nadir makarna yapardım. Bana en basit gelen yemekler hep sebze yemekleriydi. Düşük bir bütçe ve kısa bir zaman üstelik çok da basit. Öncelikle sebze yemeklerinin hepsinin aynı mantıkla yapıldığını söyleyebilirim. Tek bir tarif bilseniz dahi bunu diğerlerinde çok kolay uygulayabilirsiniz. İlk etapta yemeklik doğranmış soğanı yağda kavuruyoruz. Bunun için ayçiçek yağı veya zeytinyağı kullanabilirsiniz. Salçayı veya kırmızı toz biberi de ekliyoruz.Daha sonra kolay pişmesiyle ters orantılı olarak doğradığımız sebzeleri de tencereye alıp hepsini birlikte kavuruyoruz. Kaynamış suyu ekleyip orta ateşte kapağı yarım kapalı pişiriyoruz. Ben bugün bu mantıkla pırasa yemeği pişirdim.


Gerekli malzemeler: (4 kişilik)
-4 pırasa sapı
-2 orta boy havuç
-1 orta boy patates
-2 diş sarımsak
-2 tatlı kaşığı salça
-2 yemek kaşığı zeytinyağı
-tuz, karabiber
-üzerini geçecek kadar sıcak su

*Pırasa ve kabak yemeklerinde pişmeye yakın 2 yemek kaşığı kadar yıkanmış pirinç eklenebilir.

Afiyet olsun..

10 Şubat 2015 Salı

Sevgililer günü 💜

Sevgililer günü, günümüzde müthiş gelir sağlayan, ekonomimize can katan bir gün olsa da esasında kökeni eski Roma zamanına dayanıyor. O zamanlar 14 şubat, Lupercalia bayramının arifesi ve evlilik tanrıçası Juno'ya duyulan saygıdan ötürü tatil kabul edilirmiş. Yaşantıları sıkı kurallara dayanan genç erkek ve kızlar arife günü yapılan bir çekilişle bayram süresince birlikte vakit geçirme fırsatı elde ediyorlarmış. Fakat orduya asker sağlamakta güçlük çeken imparator 2. Claudius sonucu evlilikle biten bu geleneği yasaklamış. O dönem yaşayan papaz Valentine gizli gizli çiftleri evlendirmeye devam etmiş. Bu yüzden öldürülen Aziz Valentine'in anısına 14 Şubat Valentine's Day yani sevgililer günü olarak kutlanmaya başlanmış. Bugünlerde ise durum biraz farklı. Ben sevgililer gününde yapılan inanılmaz harcamaları, müthiş pahalı hediyeleri çok da samimi bulmuyorum açıkcası. Eşinizle veya sevgilinizle birlikte geçirilen kaliteli bir zaman, gerçekten onun hoşuna gideceğini düşündüğünüz ,ellerinizle hazırladığınız birkaç minik sürpriz.. Bence bütün bunlar parayla ölçülemeyecek kadar değerli.Ama siz yine de bir şeyler yapmak için tek bir günü beklemeyin. Sevdiklerinize her zaman onlara değer verdiğinizi hissettirin. Ben bu minik tatlı arkadaşları seçtim sizin için, üstelik tarifi de oldukça basit.. Bu internette bile bulabileceğiniz en basit tarçınlı kurabiye tarifi. Geçen sene en çok bunlardan sipariş almıştım kokusu bile insanları mutlu etmeye yetiyor..
125 gr tereyağı
385 gr un (yaklaşık 3 su bardağı)
200 gr pudra şekeri (yaklaşk 1,5su bardağı)
1 adet yumurta
1 tatlı kaşığı tarçın

Öncelikle buzdolabından çıkardığınız tereyağını un ile tart hamuru hazırlar gibi kum haline getiriyoruz (ben bu işlem için valso kullanıyorum daha pratik oluyor). Daha sonra yumurta ve pudra şekerini güzelce şeker eriyene kadar çırpıyoruz. Daha sonra tarçını da ekleyip bütün malzemeyi harmanlıyoruz. Tereyağının erimesi biraz vakit aldığı için bu sert hamuru yoğurmak ilk etapta zor olucaktır fakat iyice yoğrulduğunda tereyağı eriyip hamur kendini toparlayacaktır. Hamur kıvam alınca buzdolabında yarım saat dinlendirmemiz gerekiyor (bu sayede daha rahat açılıyor) . Dinlendirme işlemi de sona erince merdane ile hamuru yarım cm kalınlığında açıyoruz ve istediğimiz şekli verip önceden ısıtılmış 170 derece fırında 10-12 dk pişiriyoruz. Burada dikkat etmemiz gereken konu kurabiyeleri hala yumuşakken fırından çıkarmamız. Pişmediğini düşünebilirsiniz ama biraz bekleyince sertleştiğini göreceksiniz. İstenirse şeker hamuruyla süslenebilir fakat ben sade sunmayı tercih ettim. Afiyet olsun.

9 Şubat 2015 Pazartesi

Kazayağı nam-ı değer Gazyak otu

Bugün ne pişireyim derken annemin cuma pazarından aldığı gazyaklar gözüme çarptı. Gazyak ege bölgesinde kış aylarında sadece Aralık,ocak ve şubatta çıkan bir ot türü. Latince ismi falcari vulgaris. Görünüş itibariyle yaprakları maydanozu andırıyor. Suyu çok seven bu bitki bataklıklarda ve su kenarlarında yetişiyor. Sindirimden cilt sorunlarına kas,kemik ve eklemlerden romatizma ağrılarına kadar bir çok faydası var. En bilinen şifası bağırsak solucanlarını, tenyaları ve kurtları düşürmesi. Nasıl yenir derseniz Gül teyzenin söylediğine göre çiğ tüketilmiyormuş. Köklerini güzelce kesip yaklaşık 1 saat suda beklettim ben. Böylece kumu dibe çöküyor sonra yüzeyden alıp temiz bir suda tekrar yıkanıyor. Esma teyzem otlu böreğe ve çalkamaya karıştırdığını söyledi. Çalkama un, su 1çay kaşığı karbonat ve zeytinyağından boza kıvamında hazırlanan hamurun içine çeşitli otların karıştırılıp fırınlanmasıyla yapılan bir çeşit tepsi böreği-mücver arası yemek. Ege yöresinde çok değişik çeşitleri yapılıyor. Gül teyze bir kaşık karbonat koyarsan daha güzel olur diye tüyo verdi. Herneyse bu gazyağın en bilindik yemeği kavrularak yapılması ben de bugün öyle yapacağım. Öncelikle 1 orta boy soğanı yemeklik doğrayıp zeytinyağında pembeleşinceye kadar kavuruyorsunuz daha sonra gazyakları da aynı büyüklükte doğrayıp kısık ateşte önce bir tur kavurup ağzını kapatıp kendi kendine pişmeye bırakıyorsunuz. Afiyet olsun..